20 Nisan 2009 Pazartesi

Civciv'ime


Evet bunu sana yazıyorum sen biliyorsun kendini :)

Canımsın, can dostumsun, civcivimsin, akılfendimsin, arkadaşımsın, yol arkadaşımsın...

Seni gerçekten çok seviyorum....

Hayatımda koccaman bir yerin var her zaman....

Bana senin kadar değer veren oldumu bilmiyorum...

Seni günlerce, aylarca hatta yıllarca aramasam bile ne zaman ararsam arayım hiç ara vermemiş gibi yanımda olduğunu bilmek çok güzel...

Kimsenin hayatında senden bir tane yoktur sanmam...

Çünkü bizim aramızda çıkar ilişkisi yok ki...

Sadece birbirimiz seviyoruz, önemsiyoruz, kolluyoruz, düşünüyoruz ve en önemlisi hissediyoruz...

Seni göremesemde sesini duymak bile yetiyor...

İçine düştüğüm tüm çıkmazlardan çıkartıyorsun beni...

Yoktur bizim kadar özverilisi...

Canım arkadaşım civcivim herşeyim seni çok seviyorum ve herzaman benimle olduğunu kalplerimizin beraber çarptığını biliyorum...

Kendine çok iyi bak sen benim için önemlisin...

Senin dostluğunu hiçbirşeye değişemem...

Coca Cola Reklamı


Coca Cola reklamı varya hani bugünlerde sürekli geçen....

İşte o reklamda ki yeni doğan bebek tıpkı benim Rüzgar'ımın bebekliğine benziyor....

Her izlediğimde heyecanlanıyorum nedense :)

17 Nisan 2009 Cuma

Şafak 27

Dünde aramadın umarım iyisindir.

İçimde ki bu merak ve gittikçe daha doruğa çıkan özlem yiyip bitiriyor içimi....

Ne olur bugün duyayım sesini.....

Seni çok seviyorum ve çok çok komacan çok özledim...

Canım kardeşim

Acaba Tuzak mı?

Hayatımda kıpırtılar var sanki herşey istediğim gibi gidiyor. Seviliyor ve güveniliyorum. Ama bu gerçek mi?

O kadar çok canım yanmış o kadar çok kendimi savunmak zorunda kaldım ki korkmuşum ürkek bir kedi gibi acab doğru mu gördüklerim diyorum.

Dün geceyi kabus gecesi olur diye düşünmüştüm. Yine kendimi savunmak zorunda kalacağım diye düşünmüştüm. Öyleki ev gittiğimde gözlerimi zorlukla açabiliyordum. Gece olacaklara hazırlıyordum kendimi nasıl anlatabilirim haklılığımı nasıl ispat edebilirim kendimi nasıl savunabilirim vs vs

Ama hiç birşey düşündüğüm gibi olmadı. Herşey çok güzeldi. Olması gerekenden daha güzeldi. Ama kendimi öyle sıkmışım öyle bunalmışım ki buna bile sevinemedim.

Hala kafamda bin tilki var.....

Acaba bu bir tuzak olabilir mi?

16 Nisan 2009 Perşembe

Şafak 28

Şafak 28 çok az gibi geliyor ma başımda bu kadar dert varken çok uzun zaman gibi geliyor yüce mevlam bugünümüzden kötü etmesin ama işin içinden çıkamıyorum.


Canım kardeşim gideli 4 aydan biraz fazla oldu ama ben o kısacık süreye neler sığdırdım. Canım kardeşim giderken anneme çok iyi bak dedi ama ben onu bile beceremedim. Gerçi bu hastalık benimle ilgili değil ama keşke o olsaydı herşeye daha çabuk karar verirdik.

Gel kardeşim gel sen geldikten sonra yapacağımız çok şey var.

Seni çok özledik...

Yağmur Yüreklim

Annemle uğraşmaca arasında Yağmurun ateşlendi ve boynunda olan et beni mosmor bir renk alarak büyüdü.

Acıdığını ve sürekli kaşındığını söyleyince hemen doktorumuza başvurduk. Doktorumuz Lebra bölümüne gönderdi dermatolojinin bir dalıymış kendileri orada bakıldı doçent bir hanım birşey olmadığını çocuğun orayı sıkarak intihaplandırdığını antibiotik krem kullanımı sonrasında 7 gün sonra çıkarılabileceğini söyledi.

Ancak asistanımız illaki kendi hocam görsün dedi. Fotoğraflarını çekiyor sürekli tabii öğrenciyiz tez yazması da gerekli elinin altındaki de bir çocuk değil kobay neyse uzatmyayım bizi İbn-i Sina hastanesine gönderdi saat 16:00'da buluşacağız. Zaten haz etmem o hastaneden ....

Biz 15:45 ordayız 17:00 de geldi asistanımız hocamız baktı baktı baktı bişey göremiyorum ama sen bir çalış bunun üstünde dedi. Çalış dediği benim çocuğum...

Asistan hanım bize tetkik kağıdı vererek haftaya biyopsi yapılacağını söyledi. Evdede bu kelime fazlaca kullanıldığından ve yavrum artık herşeyi anladığından korktu asistan ablamızda sadece iğne yapıp uyuşturacağım ve oradan parça alacağım diye bir halt yedi.

Tabi ben tamam diyerek çocuğumuda alıp hiç bir yere uğramadan hastaneden kaçarcasına çıktık. Dedim ki kızım üzülme bir daha buraya gelmeyeceksin...

Götürmedim şimdi iyi bir doktor arıyoruz. Kobay olmaduğımızı bilecek ve karşısında bir çocuk olduğunu idrak edebilecek bir doktor..

1 Nisan


Hayat bana 1 Nisan şakası yaptı. Hemde 1 Nisan'da canım annem tek varlığım elimde kalan tek kişi hasta olmuş.. :(

Yakıştıramadım ben ona hastalığı herkes hastalanır herkes ağlar herkes düşer ama benim annem asla...

Gözümde bir devdir o...

Kolay kolay yıkılmaz

Ama çektikleri yaşadıkları daha fazla dayanamamış bünyesi acil ameliyat demişler...

Ama askerimiz gelmeden ameliyat olmak istemiyor

biz bu hastalığımızı düşünürken birde başka bir hastalık daha olduğunu öğrendik oda acil ameliyat ama ilk hastalığımız temizlenmeden ameliyat olamazmış...

Ben ne zaman kendimi biraz mutlu hissetsem gülsem sevinsem mutlaka olumsuzluklar üst üste geliyor...

Hayat beni çok çok çok fazlasıyla zorluyor son günlerde...

Özelliklede bir arkadaşımın arkadaşlığına fazlasıyla ihtiyacım var